VE
Erden yanında Eriha karşısında, Moab ovalarında RAB Musaya söyliyip dedi:
2.
İsrail oğullarına emret, Levililere mülkleri olan mirastan içinde oturmak için
şehirler versinler; ve şehirler için, onların etrafında Levililere otlaklar
vereceksiniz.
3.
Ve içinde oturmak için şehirleri olacak; ve onların otlakları, sığırları, ve
malları, ve bütün hayvanları için olacaktır.
4.
Ve Levililere vereceğiniz şehirlerin otlakları çepçevre şehir duvarından öteye
doğru bin arşın olacak.
5.
Ve şehir ortada olarak, şehrin dışından şark tarafını iki bin arşın, ve cenup
tarafını iki bin arşın, ve garp tarafını iki bin arşın, ve şimal tarafını iki
bin arşın, ölçeceksiniz. Bu onlar için şehir otlakları olacaktır.
6.
Levililere vereceğiniz şehirler, adam öldürenin oraya kaçması için vereceğiniz
altı sığınacak şehir olacaktır; ve bunlardan başka kırk iki şehir vereceksiniz.
7.
Levililere vereceğiniz bütün şehirler kırk sekiz şehir olacaktır: otlakları ile
beraber onları vereceksiniz.
8.
Ve İsrail oğullarının mülkünden şehirleri, çok olandan çok alacaksınız; ve az
olandan az alacaksınız; her sıpt kendisine düşecek mirasına göre şehirlerinden
Levililere verecektir.
9.
Ve RAB Musaya söyliyip dedi:
10.
İsrail oğullarına söyle ve onlara de: Siz Erdenden Kenân diyarına geçtiğiniz
zaman,
11.
kendinize sığınacak şehirler olmak üzre sizin için şehirler tayin edeceksiniz,
ve bilmiyerek bir canı vurarak adam öldüren oraya kaçacak.
12.
Ve sizin için öç alandan sığınacak şehirler olacaklar; ve adam öldüren cemaatin
önünde hüküm için duruncıya kadar ölmiyecektir.
13.
Ve vereceğiniz şehirler sizin için altı sığınacak şehir olacak.
14.
Erdenin öte tarafında üç şehir vereceksiniz, ve Kenân diyarında üç şehir
vereceksiniz; sığınacak şehirler olacaklar.
15.
Bilmiyerek her can vuranın oraya kaçması için, bu altı şehir İsrail oğullarına,
ve aralarında olan garibe ve misafire sığınacak yer olacaklardır.
16.
Fakat demir bir âletle onu vurmuşsa, ve o ölmüşse, katildir; katil mutlaka
öldürülecektir.
17.
Ve eğer elinde insanın ölebileceği bir taşla onu vurmuşsa, ve o ölmüşse,
katildir; katil mutlaka öldürülecektir.
18.
Yahut elinde insanın ölebileceği ağaç bir âletle onu vurmuşsa, ve o ölmüşse,
katildir; katil mutlaka öldürülecektir.
19.
Kan öcü alan, kendisi katili öldürecektir; ona rastladığı zaman onu
öldürecektir.
20.
Ve eğer onu kinden dolayı kakmışsa, yahut pusuya yatarak üzerine bir şey
atmışsa, ve o ölmüşse,
21.
yahut düşmanlıktan dolayı onu elile vurmuşsa, ve o ölmüşse; vuran mutlaka
öldürülecektir; katildir; kan öcü alan katile rastladığı zaman onu
öldürecektir.
22.
Fakat düşmanlığı olmıyarak ansızın onu kakmışsa, yahut pusuya yatmadan onun
üzerine bir şey atmışsa,
23.
yahut onu görmiyerek üstüne insanın ölebileceği bir taş düşürmüşse, ve o
ölmüşse, ve onun düşmanı olmayıp onun zararını aramamışsa,
24.
o zaman cemaat, vuranla kan öcü alan arasında bu hükümlere göre hükmedecektir;
25.
ve cemaat, kan öcü alanın elinden adam öldüreni kurtaracak, ve cemaat, kaçmış
olduğu sığınacak şehrine onu geri gönderecek; ve mukaddes yağla meshedilmiş
olan büyük kâhinin ölümüne kadar orada oturacaktır.
26.
Ve eğer adam öldüren, kaçmış olduğu sığınacak şehrinin sınırını geçerse,
27.
ve kan öcü alan onu sığınacak şehrinin sınırı dışarısında bulursa, ve adam
öldüreni kan öcü alan öldürürse, o kanlı olmıyacaktır,
28.
çünkü büyük kâhinin ölümüne kadar sığındığı şehirde kalmalı idi; ve adam
öldüren, büyük kâhinin ölümünden sonra kendi mülkü olan memleketine dönecektir.
29.
Ve bunlar nesillerinizce bütün meskenlerinizde sizin için kanun ve hüküm
olacaklar.
30.
Bir adam insan vurursa, katil şahitlerin ifadesile öldürülecektir; fakat bir
canın ölmesi için tek şahit şehadet etmiyecektir.
31.
Ölüme müstahak olan katilin canı için de diyet almıyacaksınız; fakat mutlaka
öldürülecektir.
32.
Ve sığınacak şehrine kaçmış olan için, kâhinin ölümüne kadar olan zamanda
memlekette oturmak için dönsün diye diyet almıyacaksınız.
33.
Böylece içinde olduğunuz diyarı murdar etmiyeceksiniz; çünkü kan diyarı murdar
eder; ve içinde dökülen kandan dolayı diyar için başka şeyle değil, ancak onu
dökenin kanı ile kefaret edilir.
34.
Sizin oturduğunuz, benim ortasında oturmakta olduğum diyarı kirletmiyeceksin;
çünkü ben, RAB, İsrail oğulları ortasında oturuyorum.