VE
kavm RABBİN kulağında kötülükten şikâyet edenler gibi oldu; ve RAB işitti, ve
öfkesi alevlendi; ve RABBİN ateşi onlar arasında yandı, ve ordugâhın kenarında
olanları yedi.
2.
Ve kavm Musaya feryat etti; ve Musa RABBE yalvardı, ve ateş yatıştı.
3.
Ve o yerin adı Tabera* konuldu, çünkü onların arasında RABBİN ateşi yandı.
* Yanmak
4.
Ve onların arasında olan karışık halkın iştahları çok arttı; ve İsrail oğulları
da yine ağlıyıp dediler: Bize kim et yedirecek?
5.
Mısırda parasız yediğimiz balığı, hıyarları, ve karpuzları, ve prasaları, ve
soğanları, ve sarmısakları hatırlıyoruz;
6.
fakat şimdi canımız kurudu; hiç bir şey yok, ancak bu manı görüyoruz.
7.
Ve man, kişniş tohumu gibi idi, ve görünüşü ak günnük görünüşü gibi idi.
8.
Kavm dolaşır, ve onu devşirirlerdi, ve değirmende övütürler, yahut havanda
döverlerdi, ve tencerede haşlar, ve ondan pideler yaparlardı; ve tadı taze yağ
tadı gibi idi.
9.
Ve geceleyin ordugâh üzerine çiğ indiği zaman, üzerine man inerdi.
10.
Ve Musa kavmın, aşiretlerine göre herkesin, çadırının kapısında ağlamakta
olduğunu işitti; ve RABBİN öfkesi çok alevlendi; ve Musanın gözünde kötü oldu.
11.
Ve Musa RABBE dedi: Niçin kuluna kötülükle davrandın? ve niçin senin gözünde
lûtuf bulmadım ki, bu kavmın bütün yükünü benim üzerime yükliyorsun?
12.
Bütün bu kavma ben mi gebe kaldım? onları ben mi doğurdum ki, bana: Lala
emzikli çocuğu taşıdığı gibi atalarına and ettiğim diyara kucağında onları
taşı, diyorsun?
13.
Bütün bu kavma vermek için nereden et bulayım? çünkü bana: Bize et ver, ve
yiyelim, diyerek bana ağlıyorlar.
14.
Bütün bu kavmı ben yalnız taşıyamam, çünkü bana çok ağırdır.
15.
Ve eğer benimle böyle davranırsan, niyaz ederim, eğer gözünde lûtuf buldumsa,
beni hemen öldür; ve sefaletimi görmiyeyim.
16.
Ve RAB Musaya dedi: Kavmın ihtiyarları, onların ileri gelenleri olduğunu
bildiğin İsrail ihtiyarlarından yetmiş kişiyi bana topla; onları toplanma
çadırına getir, ve orada seninle dursunlar.
17.
Ve ineceğim, ve seninle orada söyleşeceğim; ve senin üzerinde olan Ruhtan
alacağım, ve onların üzerine koyacağım; ve yalnız sen taşımıyasın diye, kavmın
yükünü seninle beraber taşıyacaklar.
18.
Ve kavma de: Yarın için kendinizi takdis edin, ve et yiyeceksiniz; çünkü: Kim
bize et verecek? çünkü Mısırda halimiz iyi idi, diyerek ağlayışınızı RABBE
işittirdiniz; RAB de size et verecek ve yiyeceksiniz.
19.
Bir gün, ve iki gün, ve beş gün, ve on gün, ve yirmi gün değil,
20.
fakat bütün bir ay, burnunuzdan gelinciye kadar, ve size tiksinme verinciye
kadar yiyeceksiniz; çünkü aranızda olan RABBİ reddettiniz, ve onun önünde:
Niçin Mısırdan çıktık? diyerek ağladınız.
21.
Ve Musa dedi: Aralarında bulunduğum kavm altı yüz bin piyadedir; ve sen: Onlara
et vereceğim, ve bütün bir ay yiyecekler, diyorsun.
22.
Onları doyurmak için onlara koyunlar ve sığırlar mı boğazlanacak? yahut onları
doyurmak için onlara denizin bütün balıkları mı toplanacak?
23.
Ve RAB Musaya dedi: RABBİN eli kısaldı mı? sana sözüm vaki olacak mı değil mi,
şimdi göreceksin.
24.
Ve Musa çıktı, ve RABBİN sözlerini kavma söyledi; ve kavmın ihtiyarlarından
yetmiş kişi topladı, ve onları Çadırın etrafında durdurdu.
25.
Ve RAB bulutta indi, ve ona söyledi, ve onun üzerinde olan Ruhtan aldı, ve
yetmiş ihtiyarın üzerine koydu; ve vaki oldu ki, onların üzerine Ruh konduğu
zaman peygamberlik ettiler, fakat bir daha etmediler.
26.
Ve ordugâhta iki adam kaldı, birinin adı Eldad, ve obirinin adı Medad idi; ve
Ruh onların üzerine kondu; ve onlar yazılanlar arasında idiler, fakat Çadıra çıkmamışlardı;
ve ordugâhta peygamberlik ettiler.
27.
Ve bir genç koştu, ve Musaya bildirip dedi: Eldad ve Medad ordugâhta
peygamberlik ediyorlar.
28.
Ve onun seçtiği adamlardan biri, Musanın hizmetçisi, Nun oğlu Yeşu cevap verdi:
Efendim Musa, onları menet.
29.
Ve Musa ona dedi: Sen benim için mi kıskanıyorsun? keşke RABBİN bütün kavmı
peygamber olsa idi, RAB onların üzerine Ruhunu koysa idi!
30.
Ve Musa, kendisi ve İsrail ihtiyarları ordugâha çekildiler.
31.
Ve RAB tarafından bir yel çıktı, ve denizden bıldırcınlar getirdi, ve ordugâhın
etrafında, bu tarafta bir günlük yol, ve obir tarafta bir günlük yol kadar,
yerin yüzünden yukarı iki arşın* kadar yüksekliğinde olmak üzre ordugâhın
üzerine düşürdü.
32.
Ve bütün o gün, ve bütün o gece, ve bütün ertesi gün kavm kalkıp bıldırcınları
topladılar; en az toplıyan on homer* topladı; ve kendileri için onları
ordugâhın etrafına serdiler.
33.
Ve et daha dişleri arasında iken, çiğnemeden evel, kavma karşı RABBİN öfkesi
alevlendi, ve RAB kavmı gayet büyük vuruşla vurdu.
34.
Ve o yerin adı Kibrot-hattaava* konuldu, çünkü iştahlanan kavmı orada gömdüler.
35.
Kavm Kibrot-hattaavadan Hatserota göç ettiler; ve Hatserotta kaldılar.
*
Tartılar ve ölçüler cetveline bak.
* İştah kabirleri.