VE
Levi oğlu, Kohat oğlu, Yitshar oğlu Korah, Ruben oğullarından Eliab oğulları
Datan ve Abiram, ve Pelet oğlu On ile beraber adamlar aldı;
2.
ve İsrail oğullarından adamlar, cemaatin iki yüz elli beyleri, cümhura
çağırılanlar, şöhretli adamlarla birlikte Musanın önünde kalktılar;
3.
ve Musa ile Haruna karşı bir araya toplandılar, ve onlara dediler: Artık yetti,
çünkü bütün cemaat, onlardan her biri mukaddestir, ve RAB onların arasındadır;
ve niçin RABBİN cümhuru üzerine kendinizi yükseltiyorsunuz?
4.
Ve Musa işitip yüz üstü düştü;
5.
ve Koraha ve onun bütün arkadaşlarına söyliyip dedi: Sabahlayın RAB kendisinin
olanı ve mukaddes olanı gösterecektir, ve onu kendisine yakın kılacaktır;
seçeceği adamı da kendisine yakın kılacaktır.
6.
Şunu yapın, ey Korah ve bütün arkadaşları, kendinize buhurdanlar alın;
7.
ve yarın onlara ateş koyun, ve üzerlerine buhur koyun; ve vaki olacak ki RABBİN
seçeceği adam, mukaddes olacak odur; ey Levi oğulları, artık yetti.
8.
Ve Musa Koraha dedi: Ey Levi oğulları, şimdi dinleyin;
9.
İsrail cemaatinden sizi kendisine yakın kılmak, RABBİN meskeninin hizmetini
yapmak, ve cemaate hizmet etmek için onların önünde durmak üzre İsrailin Allahı
sizi ayırdı,
10.
ve seni, ve seninle beraber bütün kardeşlerini, Levi oğullarını kendisine yakın
kıldı; bu size küçük bir şey mi görünüyor? kâhinliği de mi arıyorsunuz?
11.
Bunun için sen ve bütün cemaatin RABBE karşı toplanmışsınız; ve Harun nedir ki,
ona karşı söyleniyorsunuz?
12.
Ve Musa Eliab oğulları Datanı ve Abiramı çağırmak için adam gönderdi; ve
dediler: Çıkmayız;
13.
bizi çölde öldürmek için süt ve bal akan diyardan bizi çıkardın, bu küçük bir
şey midir de, kendini üzerimize reis etmek istiyorsun?
14.
Bundan başka, bizi süt ve bal akan bir diyara getirmedin, ve miras olarak bize
tarlalar ve bağlar vermedin; bu adamları kör etmek mi istiyorsun? çıkmayız.
15.
Ve Musa çok öfkelenip RABBE dedi: Onların takdimelerine dönüp bakma; onlardan
bir eşek bile almadım, ve onlardan hiç birine kötülük etmedim.
16.
Ve Musa Koraha dedi: Sen ve bütün arkadaşların, sen ve onlar ve Harun, yarın
RABBİN önünde bulunun;
17.
ve sizden her biri kendi buhurdanını alıp üzerlerine buhur koyun, ve sizden her
biri kendi buhurdanını alarak RABBİN önüne iki yüz elli buhurdan getirin; sen
ve Harun ikiniz de buhurdanınızı getirin.
18.
Ve her biri kendi buhurdanını aldı, ve onlara ateş koydular, ve onun üzerine
buhur koydular, ve Musa ve Harunla beraber toplanma çadırının kapısında
durdular.
19.
Ve Korah onlara karşı bütün cemaati toplanma çadırının kapısına topladı; ve
RABBİN izzeti bütün cemaate göründü.
20.
Ve RAB Musaya ve Haruna söyliyip dedi:
21.
Bu cemaatten ayrılın da onları bir anda bitireyim.
22.
Ve yüzleri üzerine düşüp dediler: Ey Allah, bütün beşerin ruhlarının Allahı,
bir adam suç edince bütün cemaate karşı mı öfkelenirsin?
23.
Ve RAB Musaya söyliyip dedi:
24.
Cemaate söyliyip de: Korah, Datan ve Abiramın meskeni etrafından çekilin.
25.
Ve Musa kalktı, ve Datana ve Abirama gitti; ve İsrailin ihtiyarları onun
ardınca gittiler.
26.
Ve cemaate söyliyip dedi: Rica ederim onların bütün suçları ile yok olmıyasınız
diye bu kötü adamların çadırları yanından ayrılın, ve onlara ait olan hiç bir
şeye dokunmayın.
27.
Ve Korah, Datan, ve Abiramın meskeninin her tarafından çekildiler; ve Datanla
Abiram çıktılar, ve karıları ile oğulları, ve küçük çocukları çadırlarının
kapısında durdular.
28.
Ve Musa dedi: Bütün bu işleri yapmak üzre RABBİN beni gönderdiğini bununla
bileceksiniz; çünkü onları kendiliğimden yapmadım.
29.
Eğer bu adamlar herkesin öldüğü gibi ölürlerse, yahut herkesin yoklanmasına
göre yoklanırlarsa, o halde RAB beni göndermemiştir.
30.
Fakat RAB yeni bir şey yaparsa, ve yer ağzını açar, onları ve onlara ait olan
her şeyi yutarsa, ve ölüler diyarına diri diri inerlerse, o zaman bu adamların
RABBİ tahkir ettiklerini anlıyacaksınız.
31.
Ve vaki oldu ki, bütün bu şeyleri söylemeği bitirince, onların altındaki yer
yarıldı;
32.
ve yer ağzını açtı, ve onları, ve evlerinin halkını, ve Korahın bütün
adamlarını ve bütün mallarını yuttu.
33.
Onlar, ve kendilerine ait olanların hepsi ölüler diyarına diri diri indiler; ve
yer üzerlerine kapandı, ve cümhurun arasından yok oldular.
34.
Ve onların etrafında olan bütün İsrail seslerinden kaçtılar, çünkü: Yer bizi
yutmasın, dediler.
35.
Ve RABBİN yanından ateş çıktı, ve buhur takdim eden iki yüz elli kişiyi yiyip
bitirdi.
36.
Ve RAB Musaya söyliyip dedi:
37.
Kâhin Harunun oğlu Eleazara söyle, buhurdanları yangının içinden kaldırsın, ve
sen ateşi öteye dağıt,
38.
çünkü onlar, hayatları pahasına suç eden bu adamların buhurdanları
mukaddestirler; ve onları mezbah için örtü olarak dövülmüş levhalar yapsınlar;
çünkü onları RABBİN önünde takdim ettiler; bundan dolayı mukaddestirler; ve
İsrail oğullarına alâmet olacaklardır.
39.
Ve yakılan adamların takdim etmiş oldukları tunç buhurdanları kâhin Eleazar
RABBİN Musa vasıtası ile kendisine söylediği gibi aldı;
40.
ve Harunun zürriyetinden olmıyan bir garip RABBİN önünde buhur yakmak için
yaklaşmasın ve Korah ve cemaati gibi olmasın diye, İsrail oğullarına anılma
olmak üzre, mezbah için örtü olarak buhurdanları dövdüler.
41.
Fakat ertesi gün İsrail oğullarının bütün cemaati Musaya karşı ve Haruna karşı
söylenip dediler: RABBİN kavmını siz öldürdünüz.
42.
Ve vaki oldu ki, cemaat Musaya karşı ve Haruna karşı toplandığı zaman toplanma
çadırına yüneldiler; ve işte, bulut onu örttü, ve RABBİN izzeti göründü.
43.
Ve Musa ile Harun toplanma çadırının önüne geldiler.
44.
Ve RAB Musaya söyliyip dedi:
45.
Bu cemaatin arasından çıkın da onları bir anda bitireyim.
46.
Ve yüzleri üzerine düştüler. Ve Musa Haruna dedi: Kendi buhurdanını al, ve
mezbah üzerinden ona ateş koy, ve onun üzerine buhur koy, ve çabuk onu cemaate
götür, ve onlar için kefaret et; çünkü RABBİN önünden gazap çıktı; veba
başlamıştır.
47.
Ve Musanın söylediği gibi Harun aldı, ve cemaatin ortasına koştu; ve işte,
kavmda veba başlamıştı; ve buhuru koyup kavm için kefaret etti.
48.
Ve ölülerle diriler arasında durdu; veba da kesildi.
49.
Ve Korah meselesinde ölenlerden başka vebadan ölenler on dört bin yedi yüz kişi
idi.
50.
Ve Harun Musanın yanına, toplanma çadırının kapısına döndü; veba da kesildi.